Adıyaman Valiliğine bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Bir mağduriyeti gidermek başkaların mağduriyetine neden oluyorsa bu bir çözüm değil, çözümsüzlüktür.
Eğitim Sen Adıyaman Şube Başkanı Abdullah DEMİR , Adıyaman Valiliği’nin 24 Nisan’da eğitim öğretim faaliyetlerinin başlatılması kararına yönelik açıklamalarda bulunarak, eğitim ve öğretimin bir an önce başlaması bizim de öncelikli talebimizdir. Bunu talep ederken, hem sosyal medya üzerinden, hem basın yoluyla hem de yetkililerle bire bir yaptığımız görüşmelerde bir bütün olarak (öğrenci, veli, eğitim emekçisi) pratikte karşılaşacağımız sorunların neler olabileceği ve bunlara yönelik çözüm önerilerimizi ifade ettik. Ama Adıyaman Valiliğinin yayınladığı yazıya baktığımızda ;hiçbir görüş dikkate alınmadan hazırlanmış. idari izinli sayılması kararlaştırılan eğitim emekçilerinin taşıması gereken şartların eksik olduğunu, bunun da mağduriyetlerin önünü açacağını dile getirdi.
Başkan Demir: İlimiz bu doğal afetten en çok etkilenen iller arasında ikinci sırada yer alıyor. Bu kaotik ortamdan bir an önce çıkmak, hayatın normalleşmesi için bir takım adımların atılmasını bizler de istiyoruz. Ama yıkımın tahribatın boyutuna baktığımızda insan psikolijisinin kolay kolay atlatacağı bir durum değil. Dolayısıyla öğrencilerimizin, velilerimizin ve eğitim emekçisi arkadaşlarımızın da birer depremzede olduğu unutulmamalı dır.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 12.04.2023 tarihli “Eğitim Çalışanlarına Yönelik Tedbirler” konulu yazısına da değinen Demir “söz konusu yazıda idari izinli sayılacaklar ile ilgili olarak hem evi yıkılmış, ağır hasarlı ya da orta hasarlı olan hem de onay tarihi itibariyle 0-48 ay aralığı çocuğu bulunan kadın öğretmenlerin idari izinli sayılması şartı koşulmuştur. Ayrıca engelli çalışanlar hakkında bir açıklamada bulunulmamış olması, birinci derecede kayıpları olanlar ile ilgili bir tasarrufta bulunulması tarafımızca çok önemli bir eksiklik olarak değerlendirilmiştir” ifadelerini kullanarak idari izin kapsamının evi yıkılmış, ağır veya orta hasar almış barınma imkanları olmayan eğitim çalışanlarını zorlayacak şekilde daraltıldığını, eğitim emekçilerinin huzursuz edildiğini dile getirdi.
“Eğitim öğretim faaliyetlerinin başlatılması, okulların eğitim öğretime hazır hale getirilmesi, eğitim emekçilerinin barınma ve diğer ihtiyaçlarının giderilmesi ile ilgili olarak alınan kararlarda bütün bileşenlerin görüş ve önerileri alınarak planlama yapılması daha sağlıklı olacağını ifade etti. Aksi halde alınan kararların ilimizde hayatı normalleştirmeyeceği gibi yeni sorunları beraberinde getireceği dile getirildi.
Sonuç olarak ;
“İdari izinli sayılacakların kapsamı genişletilmelidir. Evi yıkılmış, ağır veya orta hasar görmüş, 0-72 ay arası çocuğu bulunan, engelli veya bakıma muhtaç çocuğu bulunan tüm kadın çalışanlar her durum ayrı ayrı değerlendirilerek idari izinli sayılmalıdır.
“Birinci dereceden yakını vefat etmiş olan tüm çalışanlar idari izinli sayılmalıdır.”
“Barınma alanları; pansiyon ve çadır gibi yerler yerine bir ailenin çocukları ile beraber kalabileceği daha kalıcı; bir ailenin bütün ihtiyaçlarını karşılayabileceği( sağlık, kreş, oyun alanları vb) ortamların bir an önce hazırlanarak barınma sorunu çözülmelidir.”