19 Mayıs ve Spor
19 Mayıs 1919 tarihinin 102. Yıldönümünü idrak ediyoruz.
Atatürk’ün, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a attığı o ilk adım, demokrasiye, özgürlüğe ve cumhuriyete atılan en büyük adımdır.
Toplumların ortak olarak kabul ettiği dini ya da milli bir takım özel günler vardır. Tören, şenlik, ayin, karnaval, kutlama, bayram, milli bayram, festival vb şekillerde adlandırılan bu özel günler, toplumların inanç sistemlerinden ve uluslaşma süreçleri içinde yaşadıkları tarihi olaylardan, ortak yaşantılarından, geleneklerinden ve göreneklerinden ortaya çıkmıştır.
Bu özel günlerden biri olan ve toplumların uluslaşma ve ulus devletlerini kurma süreci içinde ortaya çıkan milli günler ve bayramlar, milletlerin ortak bir takım amaçlar etrafında bütünleşmesini, ortak inançlar ve değerler geliştirmesini sağlar.
Toplumların önem verdikleri bir olayın yıldönümünde çeşitli etkinliklerle bu olayı hatırlayıp kutladığı veya andığı günler o toplumların bütün fertleri tarafından benimsenen ve halkın tüm imkânlarıyla katıldığı ortak faaliyetlerdir.
Türklerde de bu tür kutlama ve anma faaliyetleri Batılı toplumlarda olduğu gibi dini veya milli bir inanıştan, toplumun ortak hatıralarından, geleneklerinden ve tabiatından doğmuştur. Türklerde bu ortak kutlama günlerini ifade eden genel kavram bugün için bayram kavramı ile ifade bulmaktadır.
Bir milli mücadele hareketiyle, ulus- devlet olarak kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti'nde de kutlanan çeşitli bayramlar vardır. Bu özel günler, işgale uğrayan yurdu kurtarmak amacıyla yapılan Milli Mücadele Dönemi'nin olaylarını ve yeni bir kimlikle kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşanan değişim sürecini simgeleyen olaylardan esinlenilerek oluşturulmuştur. Nitekim kutlanmak veya anılmak üzere kabul edilen bayramların özünde vurgulanan mesajlar incelendiğinde bunların bağımsızlık, milli egemenlik, çağdaşlık, millet ve devlet sevgisi ile devlete bağlılık gibi kavramlarını içerdiğini görmek mümkündür.
Aslında 19 Mayıs bir sonuç değil, bir başlangıçtı. Ya istiklal ya ölüm parolasıyla yorgun ve yoksul bir halkı ayağa kaldırdı.
19 Mayıs 1919 Samsun; Milli Mücadelenin başladığı Türkiye Cumhuriyetinin temelinin atıldığı İzmir’de Türk’ün bağrına saplanan hançerin çıkarılıp Türk’ün kurtuluş bayrağının dikildiği tarih ve yerdir.
Kurtuluş Savaşı; sözde değil, özde kefenle yola çıkanların öyküsüdür.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Atatürk, 15 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile “Karadeniz’e' diye verdiği emirle bir milletin talihini değiştirmişti. Ulu Önderimiz, belki o gün Türk ulusunun kaderini değiştirdiğini bilmiyordu ama, bitkin ve bitap düşmüş bir milleti şaha kaldıracağına olan inancı tamdı.
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde de belirtildiği gibi, cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmişti. İşgalci ülkeler yurdumuzun her köşesini kuşatmıştı. Hal böyle iken, bazı kendini bilmezler mandacılık sevdasıyla tutuşuyor, hainlerle işbirliği yaparak Türk milletinin kuyusunu kazıyorlardı.
Vatan toprakları yarı sömürge durumundayken. Türk evladının elinde, yüreğindeki vatan sevgisi ve iman gücü dışında hiçbir şeyi yoktu. Sonuna kadar mücadele ederek şehit olmayı, her türlü esarete tercih eden Türk milleti, Atatürk’ün Samsun’a ayak basmasıyla yanan bağımsızlık ateşiyle ayaklandı.
Dolayısıyla Atatürk’ün 16 Mayıs 1919 tarihinde İstanbul’dan başlayan yolculuğu Türk milleti için kurtuluş döneminin başlangıcı oldu. Milli mücadelenin resmen başlatıldığı ta