USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ: HER ÇOCUĞUN, ŞİDDETTEN VE SÖMÜRÜDEN UZAK BİR YAŞAM HAKKI VARDIR!

20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ: HER ÇOCUĞUN, ŞİDDETTEN VE SÖMÜRÜDEN UZAK BİR YAŞAM HAKKI VARDIR!

20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ:  HER ÇOCUĞUN, ŞİDDETTEN VE SÖMÜRÜDEN UZAK BİR YAŞAM HAKKI VARDIR!
20-11-2024 15:18
20-11-2024 15:19
ADIYAMAN

20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ:

HER ÇOCUĞUN, ŞİDDETTEN VE SÖMÜRÜDEN UZAK BİR YAŞAM HAKKI VARDIR!

1989 yılından bu yana Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dünya genelinde çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme getirmek amacıyla 20 Kasım tarihi ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’ olarak ilan edilmiştir. Özellikle savaş, yoksulluk, açlık ve sefaletin hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukları korumak ve koşullarını iyileştirmek için BM Genel Kurulu 20 Kasım 1989 tarihinde ‘Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeyi imzalamış ve 20 Kasım Tarihi ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’ olarak ilan edilmiştir. 

Türkiye de dahil olmak üzere 196 ülkenin taraf olduğu sözleşme en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesidir. Sözleşmeyi sadece ABD ve Somali onaylamamıştır. 

Türkiye Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni onaylamakla birlikte 17., 29. ve 30.maddelerine çekince koymuştur. Genel olarak bu çekincelerin azınlık çocuklarının dil, eğitim, kültür alanındaki haklarına ilişkindir. Birçok etnik kültürü barındıran ülkemizin, taraf devlet olarak bu çekinceleri halen kaldırmamış olması, özellikle anadili farklı olan çocukların eğitim sistemine uyumunu güçleştirmekte, öğrenme güçlüğü, okula uyum sorunu ve okul terki gibi temel sorunların sürmesine neden olmaktadır. 

ANADİLDE EĞİTİMİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI 

Milyonlarca çocuk kendi anadilini kullanamadığı, anadilinde eğitim göremediği için başta eğitim süreçleri olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanlarında mağduriyet yaşamaktadır. Kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde anlayışının ayrılmaz bir parçası olan farklı ana dilleri üzerinde ki sınırlamalara son verilmeli, her bireyin kendi anadilini öğrenmesi ve bu dilde eğitim almasının önünde ki engeller kaldırılmalıdır.

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ÇOCUKLAR VE HAKLARINA YÖNELİK TEHDİTLER ARTIYOR 

7 Ekimde İsrail in Filistin’e saldırmasıyla başlayan savaşta çocuklar olmak üzere Dünyada ve Türkiye de yaşayan çocukların uygun yaşam standartlarında insanca yaşama hakkı başta olmak üzere, eğitim ve sağlık hakkına yönelik ihlaller sürmekte, çocuklara yönelik hak ihlalleri artarak devam etmektedir. Çocuklar sağlıklı gıdaya, suya, eğitime erişememekte, çocuk yaşta zorla evlendirilmekte, istismara uğramakta ve tutuklanmaktadır.  

Ülkemizde yaşanan ekonomik ve toplumsal sorunlar en çok çocuklar üzerinde etkili olmakta, çocuklar ekonomik, sosyal ve siyasal krizlerin ortasında çocukluklarını yaşamak zorunda bırakılmaktadır. Savaş ve çatışma bölgelerinde en büyük mağduriyeti çocuklar yaşamaktadır. Barışın olmadığı bir dünyada çocuklar, eğitim ve sağlık gibi temel haklarından mahrum kalmaktadır. 

DEPREM BÖLGELERİNDE ÇOCUK HAKLARI 

6 şubat depremlerinin üzerinden 21 ay geçmesine rağmen deprem bölgelerinde ki çocukların, Beslenme, barınma, sağlıklı ve temiz suya ulaşma konusunda ciddi sorunlar yaşamaya devam ediyor. Deprem bölgelerinde Çocukların kamusal hizmetler ulaşma noktasında ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Çocuklar ve aileler hala sağlıksız yaşam koşullarında yaşamaya devam etmektedirler. Özellikle sağlıklı beslenme noktasında ciddi eksiklikler yaşanıyor. Deprem sonrası çocuklara yönelik yeteri kadar çalışma yapılmadı. Deprem sonrası ebeveyn kaybı yaşayan çocuklar, kaybolan çocuklar, koruma altına alınan çocuklara dair sıkıntı ve sorunlar devam etmektedir.  

ÇOCUK EMEĞİ SÖMÜRÜSÜ ARTIYOR

Türkiye de çocuk işçiliği ve buna bağlı iş cinayetlerinde tablo, her geçen yıl daha da ürkütücü boyutlara ulaşıyor. 2024 ‘te 42 çocuk işçi hayatını kaybetti  

İktidarın benimsediği piyasa ve sermaye merkezli ekonomi politikalarının kaçınılmaz bir sonucu olarak ortaya çıkan işsizliğin, yoksulluğun ve sömürünün yaş ayrımı olmadığı gibi, bu politikalardan en çok etkilenenler çocuklar ve çocuk işçiler olmaktadır. TÜİK’e göre çocuk yaşta iş gücüne katılanların oranı en az yüzde 22’dir. Türkiye’de 2 milyonu aşkın çocuk işçi olduğu tahmin edilmektedir. Özellikle mesleki eğitim ya da beceri eğitimi üzerinden ‘çırak’ ve ‘stajyer’ adı altında milyonlarca çocuk zorunlu olarak çalıştırılarak yoğun emek sömürüsüne maruz bırakılmaktadır. 

Mesleki eğitim adı altında çalıştırılan çocuklar, ailelerinin ekonomik yükünü hafifletmek için küçük yaşlardan itibaren çalışmaya zorlanmaktadır. Ancak bu, kısa vadeli bir çözüm gibi görünse de, uzun vadede yoksulluk döngüsünü derinleştirmektedir. Eğitimden uzaklaşan çocuklar, düşük nitelikli işlerde çalışarak yaşamları boyunca düşük gelir seviyesine mahkûm edilmekte ve yoksulluk bir nesilden diğerine aktarılmaktadır.

Mesem’ de bir yılda en az 9 çocuk işçi yaşamını yitirdi. 

MEVSİMLİK TARIM İŞÇİSİ ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA 

Özellikle mevsimlik işçi göçlerinin yoğun olarak yaşandığı yaz aylarında çocuk işçi ölümlerinde ciddi artış olduğu gözleniyor. Mevsimlik tarım işçisi ailelerinin çocukları Eğitim, Sağlık başta olmak üzere Kamusal hizmetlerden yoksun kalıyorlar. 

ÇOCUKLARI VE HAKLARINI KORUMAK DEVLETİN VE TOPLUMUN SORUMLULUĞUNDADIR 

Çocukların fiziksel, duygusal ve cinsel şiddetten korunması, temel bir insan hakkıdır. Çocuklar, güvenli bir ortamda büyümeli ve hiçbir şekilde sömürüye maruz kalmamalıdır. Onların mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmesi, kamunun ve toplumun temel sorumluluğudur. 

Mesleki Eğitim Merkezleri ve mesleki ortaokullar mevcut haliyle çocuk emeğinin sömürülmesine zemin hazırlamaktadır. Çocukların eğitimi ve gelişimi için ayrılması gereken kaynaklar, sermaye gruplarına ucuz iş gücü sağlamak için kullanılmaktadır. Bu uygulamalara karşı, kamusal eğitimin güçlendirilmesi ve çocuk emeği sömürüsüne son verilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz. Çocukların ve öğrencilerin geleceğinin, sermayenin/patronların ihtiyaçlarına göre şekillendirilmesine son verilmelidir. 

Çocuk Hakları Sözleşmesi temelinde demokratik, eşit ve özgürlükçü politikalar üretilmeli ve çocuk Hakları Sözleşmesine konulan çekinceli maddeler kaldırılmalıdır. Tüm çocukların parasız, nitelikli, laik, bilimsel, cinsiyet eşitlikçi ve kendi anadilinde kamusal eğitim alması için gereken adımlar atılmalıdır. 

Eğitim Sen olarak, çocuk hakları alanında yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, dünyada ve Türkiye’de yaşayan tüm çocukların ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’nü kutluyoruz.

 Zeynal POLAT 

                                                                               Eğitim Sen Şube Başkanı

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ