
ADIYAMAN YENİDEN İNŞA EDİLİRKEN “KENT KİMLİĞİ” HİÇ KONUŞULUYOR MU?
Her canlının veya cansızın bir kimliği vardır. Bu kimlikler ile tanınır, nesilden nesile bu kimlikler ile aktarılır, yaşanır. Bu kimliklerin bitmesi demek o canlının veya cansızın bitmesi demektir. Bilinmeyen bir şey ölmüş demektir. Kentlerin ruhu da kimlikleridir. Fiziksel ve kültürel yapılardan oluşan kentler kimliklidir. Kent kimliğini hanlar, hamamlar, kamu binaları, sivil yapılar, camiler, inanç merkezleri, kültürel, tarihi yapılar, sokaklar, kent meydanları oluşturur. Tabiki de kent kimliklerini sadece sadece fiziksel yapılar oluşturmaz. Kültürel, toplumsal değerler, yaşam şekilleri, iklimi, havası, suyu hepsi kent kimliğini oluşturur. Birine Adıyaman’ı anlat dediğinde nasıl anlatır. Ulu Camiden başlar, Oturakça Çarşısı, Tütüncüler Çarşısı, heykel, kilise, kale, Kap Cami, hamam, Nemrut Dağı, Kommagene, Perre Antik Kent, Abos, Kürt, Alevi, Ermeni,Süryani, Gavur Mahallesi, müslim veya gayri müslim birçok değerli şahsiyetler, Kahtalı Mıçe, Gavur Hacı, Aziz Taştan, Delal Metin gibi sanatçılar, en çokta Adıyaman ile bütünleşmiş kent sakinleri anlatılır, “lo ne hoştu eskiden” sözleri ile biten birçok güzel yaşanmışlıklar anlatılır.
Bu kimlikler için en büyük risk, tehdit Doğal Afetler veya İnsan Eliyle Oluşan Afetler, Yıkımlardır. Bunlara sermayeyi, rantı da ekleyebiliriz. Özellikle 6 şubat depreminde Adıyaman ile birlikte 11 ilin fiziki yapıları zarar görmedi. Kenti ve toplumu geçmiş ile geleceği bir birine bağlayan değerler de yıkıldı. Bu nedenle Adıyaman yeniden inşa edilirken kentin doğal ve yapay çevre unsurlarının korunması kentin kimliğini kaybetmemesi adına önem taşımaktadır. Dikkate alınması gereken diğer önemli bir husus ise yerel halkın kente yabancılaşmasının önlenmesidir. Tabiki de bunun için Adıyaman yeniden inşa edilirken kültürel ve toplumsal değerler dikkate alınarak inşa edilmesi gerekir. Şunu da net bilmek gerekir kent kimliği kentlerin ayırt edici özelliğidir. Adıyaman’ın ayırt edici unsurlarının, kent kimliğinin, kent inşa edilirken kente yansıtılması gerekir. Tokilerin çok tercih edilmemesinin sebebi küçük, balkonlarının yok denecek kadar küçük olması değil, aynı zaman da tek tip bir yapılaşma olduğu, bir ruh olmadığı, ayırt edici bir unsurun olmadığı için, kente, kültüre, yaşama, yaşanmışlığa dair bir şeyler olmadığı içinde tercih edilmiyor. Bu tür doğal afetler, yıkımlar, inşa süreçleri veya nesillerin kent kimliğini bir birine aktarması için kent belliğini oluşturacak enstitüler veya müzeler çok önemlidir. Adıyaman da kent belleğini oluşturacak bir enstitü veya müze yok. Bundan dolayı Adıyaman şuan inşa edilirken birçok kaygıların olduğu gibi kent kimliği kaygısının içinde de bulunmamız gerekir. Şehir yeniden yapılırken Çevre, Şehircilik İl Müdürü, Vali Bey veya siyasiler bunu hiç gündemlerine aldılar mı? Çok merak ediyorum. Eğer almadılarsa bu kente çok yazık ederler. Fiziki yapıları, kültürel, toplumsal değerleri ve yaşanmışlıkları ile bu kadar barışık olan bir kente yazık ederler. Şimdiye kadar Adıyaman için adam akıllı hiçbir şey yapmayan Adıyaman Milletvekilleri bari buna dikkat etsinler.
Şuan iki alanda yapılan Tokilerde ve kentsel dönüşüm ile yapılan Mara Mahallesinde kent kimliğine, belleğine dair hiç şey yok. Umarım rezerv alanlarında buna dikkat ederler. Adıyaman Kültür, Turizm İl Müdürü ’nünde bu konuda devreye girmesi gerekir. Valilik veya Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü Kültür, Turizm İl Müdürünü tüm planlamalara dahil etmeleri gerekir, hatta etmedikleri zaman Kültür, Turizm İl Müdürü tüm kapıları zorlamalası gerekir.
Dipnot: Bu konu ile bağlantı olarak bir sosyal bilimci olarak şunu da ekleyeyim; toplumsal sorunların artmasının en büyük sebebini kültürel, toplumsal değerlerden ve toplumsal bellekten uzaklaşmamız oluşturmaktadır. En net örneği depremden sonra değişen yaşam şekillerimiz ile insani ilişkilerde samimiyetin bitmesi, uyuşturucu, intihar, istismar, fuhuşun artması...
İBRAHİM HALİL AYDIN