USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Sesimizi Duyan Var Mı ! 1-7 MART DEPREM HAFTASI ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

Sesimizi Duyan Var Mı ! 1-7 MART DEPREM HAFTASI ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

Sesimizi Duyan Var Mı !  1-7 MART DEPREM HAFTASI ORTAK BASIN AÇIKLAMASI
03-03-2025 13:03
03-03-2025 13:06
ADIYAMAN

Sesimizi Duyan Var Mı !

1-7 MART DEPREM HAFTASI ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

     Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimiz Arabistan Plakasının sürekli olarak kuzeye doğru hareketi ve Avrasya plakasının altına dalması sonucu, konum olarak çok aktif bir tektonik kuşak içinde yer almaktadır. Plakaların birbirini sıkıştırması ve yıllık 20 mm’lik birbirine yakınlaşması Kuzey Anadolu Fay Zonu, Doğu Anadolu Fay Zonu, Ölü Deniz Fay Zonu ve Bitlis Zagros Fay Zonu olarak dünyaca bilinen dört büyük fay zonunun oluşmasına ve bu fay zonlarının kavuştukları bir alanda da yoğun bir depremselliğe neden olmuştur. Bölgemiz tam da bu fayların birbirine kavuştuğu bir alanda yer almaktadır. Dalma batmanın gerçekleştiği ve bir zon halinde kuzeyden bindiren fayların egemen olduğu Bitlis Zagros Kenet Kuşağı, Güneydoğu Anadolu Bölgemizi Kahramanmaraş yöresinden başlayarak Hakkâri’ye kadar kuzeyden kuşatarak devam eder. Oradan da Irak-İran arasında sınır oluşturan Zagros Dağları boyunca devam ederek Himalayalara kadar uzanan, 8.2 büyüklüğünde deprem üretebilmiş büyük bir deprem kuşağı oluşturmuştur. Bölgemizde Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Diyarbakır, Elâzığ, Bingöl, Batman, Muş, Bitlis, Siirt, Van, Şırnak ve Hakkâri illeri arasından geçen bu kuşak tarih boyunca pek çok büyük depremler üretmiştir. Son yüzyıl içinde meydana gelen 1930 Hakkâri-İran sınır depremi, 1975 Lice Depremi ve 2011 Van depremi bu sıkışmalı rejimin neden olduğu önemli depremlerdir. Bölge depremselliğinde en aktif rol alan diğer faylardan sol yanal atımlı Doğu Anadolu Fayı da Bingöl Karlıova’dan başlar, Bingöl, Elazığ, Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş, Adana ve Hatay arasındaki bölgeden geçerek Kıbrıs yayına birleşir. Tarih boyunca pek çok deprem üretmiş ve Kahramanmaraş ve Antakya’nın defalarca yok olmasına neden olan bu fay zonu son yüzyıl içinde 1905, 1964 Malatya, 1986 Doğanşehir, 1971 Bingöl, 1998 Ceyhan, 2001 Osmaniye, 2004, 2007, 2020 Sivrice, 2010 Başyurt-Karakoçan ve asrın felaketlerine neden olan 2023 Kahramanmaraş ve Hatay depremlerini üretmiş ve 11 ilimizin çok ağır hasar almasına ve binlerce canımızın yitirilmesine neden olmuştur. Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun doğu ucunda ve devamında yer alan Tunceli, Bingöl, Muş ve Van illerinde meydana gelen 1946, Varto-Hınıs, 1949 Karlıova, 1966 Varto, 1967, 1992, 2003 Pülümür, 1976 Muradiye-Çaldıran, 1992 Erzincan, 1998, 2005, 2020 Karlıova ve 2003 Bingöl depremleri bu zonun son yüz yıl içinde ürettiği önemli depremlerden bir kaçıdır. Bölgemizin batısında yer alan Ölü Deniz Fay Zonunda da tarih boyunca çok büyük depremler meydana gelmiş ve Hatay ilimiz ve çevre illerinde büyük can kayıpları ve çok ağır tahribatlara neden olmuştur. Asrın felaketine neden olan 6 Şubat 2023 yılındaki depremler büyük can kaybı ve ağır bir yıkıma neden olmuştur.

Bu da gösteriyor ki bölgemizdeki bazı yerleşim yerleri belli fay hatlarına uzak bile olsalar, burada meydana gelen depremlerden ciddi bir şekilde etkilenmektedirler. Burada önemli olan Bölgemizin hemen hemen tamamının deprem tehlikesi içinde olduğunun bilincine vararak, Afet Farkındalık Eğitimleri düzenli bir şekilde tüm vatandaşlarımıza verilmelidir.

Kentlerimizde afete maruz kalan alanlar, dönüşüm gerektiren bölgeler ve yeni yerleşim alanları tüm meslek disiplinlerince bilimsel normlara dayalı olarak değerlendirilmelidir. Bu süreçte, alanında Uzman Akademisyenler, AFAD, MTA, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlükleri, DSİ, Tarım ve Orman Müdürlüğü, Kültür Müdürlüğü, Belediyeler, STK’lar ve Meslek Örgütlerinden oluşan bir komisyon öncülüğünde çalışmalar planlanmalıdır. 

 

Kent merkezi ve ilçelerde yapı envanteri çıkarılmalı, kaçak yapılar ile mühendislik açısından sorunlu yapılar, mağduriyet oluşturmadan kentsel dönüşüm sürecine dahil edilmelidir.

Deprem üreten diri (aktif) faylarla ilgili 1:1000 ve 1:5000 ölçekli “Ayrıntılı Diri Fay Haritaları” hazırlanmalı, aynı zamanda “Deprem Master Planı” ve “Mikrobölgeleme çalışmaları” yürütülmelidir. Bu çalışmalar, kent genelinde güvenli yapılaşma ve risk azaltma stratejilerinin oluşturulmasına katkı sağlayacaktır.

        Sıradan doğa olaylarının felakete dönüşmesini engellemeyen, doğal çevremizi yok eden, bizlerin ve doğadaki diğer canlı varlıkların yaşam hakkını korumayan, adı ve kaynağı ne olursa olsun bir türlü çalışmayan ya da çalıştırılmayan “İmar, Planlama, Yapı Denetim, Kentsel Dönüşüm, Yangın Yönetmeliği” gibi çoğunluğu kâğıt üzerinde kalan strateji ve belge düzenlemelerini kabul etmiyoruz!

 Osman Özdemir 

Jeoloji Mühendisleri Odası Adıyaman Yönetimi

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
E-GAZETE TÜMÜ
E gazete
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ